Pazartesi okulum başladı. Dante Alighieri’de http://www.dantealighieri.com/ 1 haftadan başlayarak 1 yıla kadar kurslar var. Eğer başlangıç seviyesinde değilseniz, her pazartesi başlayan kurslardan birine katılabilirsiniz. Zaten hiç kurs görmeden kısa süreli gelmenizi tavsiye etmiyorum. Sadece İtalyanca konuşuluyor ve hocaların bazıları İngilizce bilmiyor. Biraz bilen için bu bir avantaj ama yeni başlayanlar için işkence olabilir.
Bir de dil kursuna memleketinden bir arkadaşıyla, eşiyle, (İtalyan değilse) sevgilisiyle geleni hiç anlamıyorum. Yabancı dil, o ülkede tek başınaysanız gelişir ancak. O meşhur sözü de söylemeden geçmeyeyim. “Dil dile değmeden dil öğrenilmez.” Hatta bi de İtalyancasını yazayım; “Non puo imparare nuovo lingua, senza la lingua tocca un altro” Bilenler başka dillerde yazsınlar da böylesine önemli bir bilgiden mahrum olmayalım. J
Kurs başvurusunu on-line yaptığınız için seviye tespit sınavını zaten yapmış oluyorsunuz. Dersler pazartesi ilk gün kayıt kontrolleri, ödeme, uygun olduğunuz seviyedeki sınıflara dağılım, kısa bir tanıtım, vs dolayısıyla 10.00’da, diğer günler 09.00’da başlıyor. Hocasına göre değişmekle beraber son derece keyifli bir ortam var. Günde 3 ya da 4 saat grup dersi alabiliyorsunuz. İlk 3 saat öğretici, son ders ise uygulamalı, oyunlu, eğlenceli geçiyor. Kaç gün kurs alırsanız alın kurs sonunda mutlaka sertfika alıyorsunuz. Uzun kursların sertifikaları resmi.
Kursta hemen her gün derslerden sonra bir aktivite oluyor. Şehir turu, tarih konferansı, sinema gösterimi, okuma dersleri… Gelmişken hemen hepsine katılmakta fayda var. İtalyanca konuşulan her aktiviteden birşey öğreniyorsunuz mutlaka.
Hergün sabah 09.00 – 14.00 arası okul vardı. Bu yüzden erken yatıp erken kalkıyordum. Ben zaten tatillerde normalden daha erken yatmayı ve daha erken kalkmayı severim. Okuldan çıkar çıkmaz koşarak yemek yemeğe gidiyordum. Çünkü İtalya’da restaurant’ların çalışma saatleri öğlen 12 – 14.30 arasında. İtalya’ya gittiyseniz öğlen yemeğinizi mutlaka bu saatler arasında yiyin, yoksa kesin aç kalırsınız. Bir keresinde Milano’da 15.00’ten sonra merkezden uzak bir yerde yiyecek bir yer arayıp bulamayıp, taksi arayıp bulamayıp, zar zor otobüsle Duomo’nun oraya varıp biraz açlıktan biraz kan şekeri düşmesinin verdiği agresyonla hafiften birbirimizi yemeğe başladığımız aşamada berbat bir sandviçe talim etmişliğimiz vardır.
Akşam yemeği için de restaurantlar 19.30’da açılıyor ve geç saatlere kadar açık. Burada restaurant kültürü inanılmaz. Büyük – küçük her yerde, İtalyan halkı şıkır şıkır giyinip yemeklerini dışarıda bir arada yiyor. Akşam yemeklerini genelde bizden daha geç yiyorlar. Geç başlayıp geç bitiriyorlar çünkü yemekten sonra yetişecek bir yerleri yok. Yani isteseler de Siena’da yemekten sonra gece hayatına akma şansları yok. Bu yüzden eğlence tatili arayanlar Siena’ya gelmesinler.
Siena dışında Pienza diye çok küçük bir kasaba var ama San Gimignano, Montelcino, St. Angelo, Montepulciano varken Pienza, görmek için en son tercihiniz olsun.
Bu sefer gittiğim Montepulciano da San Gimignano gibi bir tepe kasabası. Bu yerlere tren yok haliyle, sadece otobüs var. Otobüslerin tam vaktinde kalktığını ve vardığını bir kez daha hatırlatmak isterim. Son otobüsü kaçırırsanız vay halinize.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim; yazı yazma işi sabırlı, uykusuz ve işi gücü olmayanların işi kesin.
Sabırlı; 2 dakikada bir çırpıda okuduğunuz yazıyı yazmak bazen saatler alabiliyor. Hele şiir kesin deli işi. Bir şiiri 3 senede tamamlayan şair var ya da yaşadığı sürece şiirlerini yeterli görmediği ve sürekli revize ettiği için hiç basamayan Yahya Kemal Beyatlı var mesela. Şiirin emeğin en büyüğü olduğunu Han Duvarları şiirini okumayan anlayamaz zaten. Hele hala el yazısıyla kitap yazanlar olduğu düşünülürse bu yazar çizerlik sabır işi vesselam.
Uykusuz; hepimiz ne güzel yazılarımızı, şiirlerimizi, patronla zam konuşmamızı, ilan-ı aşkların en duygusalını tam rüyaya dalmak üzereyken yapmışızdır, öyle değil mi? Kalkıp yazabilenler uykuyla arası o kadar da barışık olmayanlardır, en tatlı halini bırakabildiklerine göre. İşte o kalkanlardan bazıları; Ayşe Kulin, Orhan Pamuk, Elif Şafak… Sahi Elif Şafak rüyalarını İngilizce mi görüyordur yoksa Türkçe mi?
Az çok kitap okuyan biri olduğumu da çaktırmadan anlattığıma göre gönül rahatlığıyla yazımı bitirebilirim. J
Biraz toparlama yapmak gerekirse;
Siena’da çok pahalı olmayan, lezzetli yerlerin isimleri ve adresleri;
Duomo’nu hemen arkasında çok güzel bir restaurant; San Desidero – Piazzetta L. Bonelli, 2 – Tel: 0039 0577 286091 http://www.ristorantesandesiderio.com/
Mütevazi ama çok güzel bir restaurant; Osteria Nonna Gina – Plan dei Mantellini, 2 – Tel: 0039 0577 287247 http://www.osterianonnagina.net/
Meşhur Pastanesi Bini – Via Stalloreggi, 91 – Tel: 0039 0577 280207
Şarap, peynir vs. alışverişi – Consorzio Agrario Siena – Via Pianigiani, 5 – Tel: 0039 0577 230223 http://www.capsi.it/portal/
Dondurmacı; Grom http://www.grom.it/ita/
Aşağıda merak edenler için Siena ve çevresinin daha fazla resimleri var.
2.348 Comments